NASA’nın, uzay ajansının yaşanabilir dış gezegenleri tanımlama olasılığını geliştiren yeni bir modeli var. Model, önceki modellerin yaptığı gibi, yerine üç farklı boyutta koşulları belirleyen yeni NASA araştırmasına dayanıyor. NASA’ya göre, araştırmacılar hangi dış gezegenlerin keşfedilmeye değer olduğunu daha iyi tespit edebilecekler (yaşanabilirlik açısından bakıldığında).
NASA, dün yeni modeli detaylandırarak, yaşamı destekleyebilmek için yüksek bir potansiyele sahip gezegenleri keşfetmek için uzmanların genel olarak daha büyük bir çabanın bir parçası olduğunu anlattı.
Birçoğu, yaşamı sürdürebilen aralıklarda olduğu düşünülen, bazı dış gezegenler bulundu; Ancak bu gezegenlerin hayatı destekleme şansının yüksek olup olmadığının belirlenmesi devam eden bir süreçtir.
Yeni araştırma, yaşanabilirliğin belirlenmesine ilişkin daha önce yapılmış bazı bilgileri değiştiren bu yeni modelle sonuçlandı. NASA, yeni araştırmanın, Güneş’ten yıldıza daha yakın bir dış gezegenin hala yaşanabilir hale getiren koşullara sahip olabileceği gerçeğini aydınlattığını açıklıyor. Daha önce, bu gezegenlerin yaşanabilir bir çevreye sahip olmak için kendi yıldızlarına çok yakın olduğu düşünülüyordu.
Bir gezegen yıldızına yakın olduğunda, yüksek sıcaklıklar su kaybının artması anlamına gelir ve sonunda okyanusların kurumasına neden olur. Su olmadan, yaşanabilirlik yoktur.
Bununla birlikte, ektopranet’in ana yıldızıyla yakın mesafesi, yıldızın ortaya çıkardığı kızılötesi radyasyona bağlı olarak çok uzun süre yaşanabilirliğini koruyabilir. NASA, bunun hakkında konuşurken şunları söyledi:
Ekip, yıldızlarına daha yakın ekstrakrelerin olması için, NIR tarafından yönlendirilen işlemin stratosferdeki nemi tedricen arttırdığını bulmuştur. Öyleyse, eski model tahminlerinin aksine, ana starına daha yakındır bir exoplanet yaşanabilir kalabilirdi.