Gelecekte dijital platformların hayatımızdaki etkisinin dahada artacağını düşünüyorum. Şubat 2016 verilerine göre Türkiye’de facebook kullanıcı sayısı 39 milyonla birinci , twitter 18 milyon kullanıcıyla ikinci , instagram 17 milyon kullanıcıyla üçüncü sırada bu veriler ülkemizde sosyal medyaya olan ilgiyi ortaya koyuyor. Günde ortalama 4.9 saatimizi kişisel bilgisayarlar üzerinden, 1.9 saatimizi mobil cihazlar aracılığıyla internette harcıyoruz. Yani günün dörtte birini dijital olarak geçiriyoruz. Daha çok dijital pazarlama konusuna değinecek olursak son dönemde dijital pazarlama çılgınlığıdır gidiyor. Dijital ortamdaki tüm mecralar reklamlarla dolup taşmış durumda. İnternet’te reklamla karşılaşmadan bir şey okumak ya da incelemek neredeyse imkansız hale geldi. Özellikle son 10 senedir, pazarlama mecraları ciddi bir biçimde dijitale doğru kayıyor. Hal böyleyken ben de dijital pazarlama hakkında bazı bilgiler paylaşmak istedim. Dijital pazarlama, pazarlama aktivitelerinin alışılagelmiş televizyon, gazete, radyo gibi mecralar yerine internet aracılığıyla yapılmasıdır. Yani hemen hemen tüm mecralarda gördüğümüz bu reklamların amacı, ürün veya hizmetlerin dijital platformlar aracılığıyla bizlere ulaştırılmasından ibaret. Dijital pazarlama platformları nelerdir?
Bahsi geçen bu pazarlama faaliyetleri tarafımıza bir çok platform tarafından aktarılıyor. Kısaca gruplamak gerekirse: Web siteleri ve bloglar: Aslında dijital pazarlamanın ana gemisi, kurumların web siteleri ve bloglarıdır. Pazar yerlerini kapsam dışında tutarsak, bir ürün ya da hizmeti satın almadan önce genellikle firmaların web sitelerini inceleriz. Çoğu zamanda satın alma işlemini bu içerik sağlayıcılar aracılığıyla yaparız.
Sosyal medya mecraları: web 2.0 araçları olarak adlandırılan sosyal medya mecraları, bizlerin karşılıklı olarak içerik paylaşmamıza olanak sağlayan ağlardır. Web siteleri tek taraflı bilgi paylaşımına izin verirken, sosyal medya mecraları karşılıklı ve senkronize bilgi paylaşımına izin verdiği için ikinci nesil dijital araç olarak nitelendirilir. Facebook, Twitter, İnstagram, Google+ en bilinen sosyal medya mecralarındandır. Arama motorları: Arama motorları hem sundukları reklam araçları hem de organik olarak listelenme imkanı bakımından dijital pazarlamanın belki de en önemli araçlarıdır. Çünkü hepimiz bir çok ürün ya da hizmete, arama kutucuklarına yazdığımız “anahtar kelime” adı verilen terimler sayesinde erişiriz. Herhalde günümüzde Google markasını bilmeyen bir yetişkin yoktur. Diğer web siteleri: Ürün ya da hizmetlere farklı sitelerdeki reklamlar aracılığıyla da ulaşırız. Okuduğumuz dijital gazeteler buna verilebilecek en güzel örneklerdendir. Alternatif ikinci nesil mecralar (Web 2.0): Web 2.0’ın ne olduğuna yukarıda değinmiştik. Dünyada temel mecraların dışında kullanılan bir çok alternatif sosyal mecra bulunmaktadır. Örnek vermek gerekirse Tumblr, Reddit, Flickr tanınmış web 2.0 mecralarındandır.
Dijital pazarlama çeşitleri
Gelelim dijital pazarlama çeşitlerine. Tüm online pazarlama modellerini bir çok şekilde gruplayabiliriz. Niyetim fazla detaya girmeden en çok duymuş olabileceğiniz dijital pazarlama çeşitlerine hızlıca değinmek. E-mail pazarlama: Herhalde e-mail pazarlama ile karşılaşmayanımız yoktur. Bir ürün ya da hizmetin tanıtımı maksadıyla posta kutularımıza düşen mesajlar e-posta pazarlamaya gösterilebilecek en güzel örneklerdir.
Mobil pazarlama: Mobil cihazlar vesilesiyle kullancılara ulaşan tüm tanıtım uygulamaları mobil pazarlama konusudur. Yani telefonunuza gelen mesaj ve mms’lerden tutun, mobil uygulamaları kullanırken ya da mobil siteleri ziyaret ederken karşınıza çıkan reklamlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsar.
İçerik pazarlama: Content marketing olarakta dilimize yerleşen içerik pazarlama, müşterileri kazanmak adına içerik yaratma ve dağıtma faaliyetlerini kapsar. Mesela blog yazıları, e-kitaplar, raporlar, infografikler, videolar, görseller gibi… Sosyal medya pazarlaması: Ürün ve hizmetlerin, yukarıda 2. nesil internet mecraları olarak tanımladığımız, karşılıklı etkileşime izin veren sosyal medya mecralarında pazarlanmasıdır. Facebook, Twitter ya da Youtube reklamları akla ilk gelen örneklerdendir. Tabi tüm bu pazarlama faaliyetlerini reklam gibi dar bir kalıp çerçevesinde algılamamak lazım. Aslında farkında olmadan bir çok sosyal medya kampanyasına dahil olduğunuzu hatırlatmakta fayda var. Arama motoru pazarlaması: SEM (Search engine marketing) olarak ta bilinir. Arama motorları ile sınırlı bir pazarlama çeşididir. Ücretli ve ücretsiz olarak ikiye ayrılır. Arama motoru reklamcılığı (search engine advertising), para karşılığı ürün ve hizmetlerin tanıtımını kapsarken, arama motoru optimizasyonu (search engine optimization) herhangi bir ücret ödemenden, organik olarak tabir edilen bir şekilde ürün ve hizmetlerin pazarlamasını içerir. Bizler tüm bu faaliyetleri SERP adı verilen arama motoru sonuç sayfalarında görürüz. Özetlemek gerekirse arama motoru kutucuğuna “Bodrum otelleri” yazdığınızda karşınıza çıkan sponsorlu ve doğal sonuçlar bu pazarlama modeline örnek teşkil eder. Viral pazarlama: Hızla yayılması açısından virüse benzetilen bir pazarlama modelidir. Burada tüm pazarlama faaliyeti firma tarafından yürütülmez. Dikkat çeken, ilginç bir içerik paylaşılarak, ziyaretçelerin gönüllü olarak bu içeriği paylaşması beklenir. Fenomen ya da ünlü kullanımı gibi etkiyi arttıracak stratejilerle reklam verenler tarafında desteklenebilir.
Ama sunulanı, farketmeden son kullanıcılar yaygınlaştırır. Özellikle sosyal medya kullanımının yaygınlaşması, viral pazarlamayı çoğunlukla video ya da görsel paylaşımı ile özdeşleştirmektedir. Satış ortaklığı (Affiliate Marketing): Ülkemizde çeşitli sebeplerden dolayı çok yaygınlaşmasada, yurtdışında senelerdir kullanılan bir dijital pazarlama biçimidir. Performans bazlı bir bir pazarlama aktivitesi olup, refere edilen müşteri ya da refere edilen müşterinin yaptığı satın alma başına üçüncü partilerin ödüllendirildiği bir sistemdir. Diğer dijital pazarlama modelleri: Online PR çalışmaları, oyunlar aracılığı ile pazarlama, display marketing diğer modellere örnek teşkil eder. Özetlemek gerekirse, dijital pazarlama web sitesi, blog, sosyal medya mecraları gibi dijital platformları kapsayan online pazarlama aktiviteleridir.
Sözlükler, Facebook ve Twitter gibi aktif ve yaygın kullanım alanı olan mecralar ve bloglar ürün ya da hizmetler için bilgi sağlayan önemli alanlardır. Söz konusu alanlarda markanızın olumlu bir iletişimle ve doğru mesajlarla yer almasını sağlamak ise oldukça meşakkatlidir. Zira mecrayı sürekli takipte tutmak, gerekirse yorumlara müdahale etmek hem müşteri ilişkileri yönetimi bilgisi ve deneyimi hem de sosyal medya topluluk yönetimi hâkimiyeti gerektirir. Sosyal medyada kullanıcılar kendileri, çevreleri, arkadaşları, kullandıkları ürünler, aldıkları hizmetler yaşadıkları tecrübeler ile ilgili olumlu ya da olumsuz bilgi paylaşımında bulunmaktadırlar. Böylece sosyal medyadaki bilgi başka bireylerin satın alma davranışlarını etkilemektedir. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre bugün, sosyal medya tüketici davranışlarına etki eden en güçlü faktördür. Aynı araştırma tüketicilerin %90’ının televizyon reklamları başladığında kanal değiştirdiğini ve %83’ünün sosyal ağlarda gördükleri ürün veya hizmet eleştirilerini satın alma süreçlerine yön verdiğini belirtmiştir. Dolayısı ile milyon dolarlık televizyon reklamları artık, satın alma faaliyetini etkileyen birinci faktör olmaktan çıkmıştır. Bu bilgiler ışığında, günümüzde yerini sosyal medya araçlarına bırakan TV reklamları sadece internet kullanımı olmayan belirli bir yaş grubuna etki edebilmektedir, demek yanlış olmaz. Özetlemek gerekirse, özellikle online mağazaların ya da online hizmet sağlayıcılarının e-ticaret sistemi alt yapılarına yaptıkları önemli yatırımlara ek olarak sosyal medya çalışmalarına büyük önem vermeleri gerektiği sonucuna varabiliriz. En etkili reklamın en fazla kişiye en kısa sürede ulaşan mesaj olduğunu göz önüne alırsak, sürekli birbiri ile iletişim halinde olan bireylerin yoğun bir biçimde toplandığı ve bilginin hızla yayıldığı sosyal mecraların doğru yönetilmesi son derece önemlidir. Yeni medya kanallarını etkin kullanan e-ticaret siteleri uzun vadede güçlü kazanımlarla rakiplerine fark atacaktır.
Geride bıraktığımız 10 yılda pazarlama dünyasında fazlasıyla değişimler oldu. Gelişen teknoloji ve her geçen gün çoğalan mobil cihazlar, süregelen normal hayatımızı şekillendirip değiştirdiği gibi satın alma ve alışveriş alışkanlıklarımızı da tümüyle farklılaştırdı. Yapılan çeşitli araştırmalar Türkiye’de 40 milyon internet kullanıcısı olduğunu vurguluyor. Ve her geçen yıl bu sayı ciddi oranda artıyor. Dijital olgular hayatımızın her alanında. Bunu tez anlamda fark eden yöneticiler de bütçeleri dahilinde interaktif pazarlamaya doğru yol alır durumdalar. Öncelik olarak dijital pazarlamayı bilerek yol almak daha anlamlı olur. Nedir dijital pazarlama? Dijital pazarlama, TV, radyo, dergi gibi geleneksel medyadan uzak yöntemler dahilinde markanızı ve işinizi desteklemek, tamamlamak ve tanıtmak amacıyla mobil ve diğer interaktif platformları kullanmaktır.
Sosyal medya uzmanları tarafından da çeşitli yazılarla anlamlandırılan dijital pazarlama konusu, internet dünyasında da olabildiğince popüler konular içerisinde yer alıyor. Dijital pazarlamanın markalar üzerindeki etkisi olabildiğince büyük. Hatta internet ortamında, dijital pazarlama için belirli bir bütçe ayırmayan büyük veya orta düzey içersinde yer alan firmalarda satış hususunda rekabette, pazardaki rakiplerinin gerisinde kalabilecekleri konusunda tahminlerde mevcut. Bahsettiğimiz gibi, artık hikayeye dönük bir konsept var ve videolar ile animasyon şeklinde geçen “gif” paylaşımları bu yöntemi daha da desteklemektedir. Takdir edersiniz ki, hikaye hareketli bir videoda resme göre anlatımda daha çok olanak sağlamaktadır. Sosyal medyanın paylaşımda sağladığı bu olanaklarla birlikte, artık yeni bir akım ve harekatın bizi beklediği pazarlama açısından 2016`da ilginç olayları görebileceğimiz günler uzakta değildir. Özellikle, Facebook`dan gelen açıklamaya göre 2016 yılı içerisinde profil resimlerine hareketli öğeler koyulabileceği söyleniyor. Bunun firmalar tarafından düzgün yönetilmesinin ne anlama geldiğini düşünebiliyor musunuz? Periscope, Snapchat ve yine Facebook`un kendisinin eklediği video ile canlı yayın özelliği artık trendi bambaşka bir yöne eğmektedir. Y kuşağının televizyondan uzaklaşması Sosyal Medya ile hızlandı ama bu bağ tam olarak kopmadı. Çünkü insan bazen hareket istiyor. Fakat, videoların bu kadar takdir görmesi ve canlı etkileşim olanaklarının bu uygulamalarla sunulması, televizyonla olan pamuk ipliğine bağlı bu ilişkiyi tamamiyle kopartıyor. Z kuşağında ise tahminimce artık böyle bir ilişki kurulamayacak. Firmalar, videolarla, ani etkileşimlerle tüketicinin yanında olduklarını hissettirerek, onlara daha fazla değer sunup, günlük yaşamlarında en iyi arkadaşı ve “Lovemark”ı olabilirler. İster içerik üretirken, ister “real time marketing” uygularken bunlar göz önünde bulundurulmalıdır. Fakat, bütün bu anlattıklarıma rağmen, bir takım firmaların, henüz doğru dürüst şekillenen E- mail adresi, E-mail şablonları olmamasıyla birlikte, oturaklı bir sosyal medya planlamasının olmaması bizim için büyük bir problemdir. Üretilen içeriklerin kalitesi ve devamlılığı müşterilerin aklındaki kimliğimizi ve imajımızı perçinlemektedir. Dolayısıyla sosyal medyanın gücünü anlayıp, kabul edip, itaat etmek ve bu işi bilene bırakmak en güzelidir. Sosyal medya iyi ya da kötü etkilerini ilk önce insan üzerinde göstermeye başlar daha sonra psikolojisi ve davranışları değişen bireyler ile birlikte iyi ya da kötü yönde, toplumunda sosyolojik, psikolojik ve kültürel özelliklerinde değişmeler görünür. Teknolojinin de gelişmesiyle, iletişim konusunda artık daha hızlı olmamızı sağlayan sosyal medya bu konuda bizlere sonsuz bir özgürlük veriyor.
İstediğimiz hemen her yerden, tek bir tuşla mesafe tanımaksızın birçok kanaldan sesli ya da görüntülü iletişim kurabiliyoruz. Daha önce bir yakını ile görüşmek için saatlerce hattın bağlanmasını bekleyen insanoğlu, teknolojinin bu denli müthiş gelişimi ile bir çağ atlayarak iletişim sorununu neredeyse sıfıra indirdi. Bu gelişmeler ile birlikte doğum günü, yılbaşı, milli bayramlar ve dini bayramlar gibi özel günlerde tek bir mesajı aynı anda, arkadaş listemizde bulunan yüzlerce kişiye iletebiliyoruz. Daha önce toplumsal bir konuda gelişme olduğunda, toplum içerisinde bulunan herkes konuya vakıf olana kadar uzun bir süre geçiyordu. Ancak sosyal medya ile artık her ne nerede, ne olursa olsun anlık olarak herkes konu hakkında bilgi sahibi olabiliyor ve konuya verilen tepkiler aynı anda gerçekleşiyor. Bu da toplum olarak hakaret etmeyi sağladığı gibi toplum olma bilincini de arttırıyor. Son 10 yılda pazarlama dünyasında çok fazla şey degişti. Gelişen teknoloji, artan bant genişlikleri ve çoğalan mobil cihazlar, yaşama şeklimizi degiştirdiği gibi, satın alma alışkanlıklarımızı da tümüyle etkiledi. Araştırmalar Türkiye’de yaklaşık 29 milyon internet kullanıcısı olduğunu gösteriyor ve bu sayı her geçen yıl artıyor. Dijital hayatımızın her yerinde, bunu farkeden yöneticiler de bütçelerinde interaktif pazarlamaya yer vermeye başladılar bile. Dijital pazarlama sektörü önümüzdeki 10 yıl içinde önem kazanmaya devam edecek gibi görünüyor. Dijital pazarlama TV, radyo, dergi gibi geleneksel medyadan uzak yöntemlerle, markanızı ve işinizi desteklemek ve tanıtmak amacıyla internet, mobil ve diğer interaktif platformları kullanmaktır. Dijital pazarlama aynı zamanda interaktif pazarlama, online pazarlama, e-marketing ve web pazarlama diye de geçmektedir. Katıldığım ve ödül aldığım birkaç pazarlama inovasyon ve girişimcilik yarışmasını sizlerle paylaşmak istiyorum.
1- TOBB. – Özyeğin Üniversitesi “Bir fikrin mi var” Girişimcilik Yarışması
2- TEB – İcatçıkar Finansal Fikir Proje Yarışması
3- Yıldız Teknik Üniversitesi – Yıldızlı Projeler Yarışması
4- MÜSİAD. – Biltronik Girişimcilik Proje Yarışması
5- İBB. – İstanbul İçin Bir Projem Var Yarışması
6- İTÜ – G3P Girişimcilik Proje Yarışması
7- Boğaziçi Üniversitesi – Yd2yd Yenilikçi İş Fikirleri Yarışması
8- Doğuş Üniversitesi – Projistör Girişimcilik Yarışması
9- TURKCELL – Teknofikir Mobil Proje Yarışması
10- İTÜ ARI TEKNOKENT ARI ÇEKİRDEK PROJE YARIŞMASI