Almanya’da yaşayan Maide T.’nin kızı Nilüfer T., yaklaşık 2 yıl önce PKK terör örgütü tarafından kaçırıldı. Kızını terör örgütünün elinden alamayan anne, Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan tarihi Brandenburg Kapısı’nın önünde evlat nöbeti tutmaya başladı.
Yaklaşık bir yıldır Almanya’da nöbet tutan Maide T., çocukları PKK terör örgütü tarafından kandırılan ya da kaçırılan annelerle buluşmak üzere Türkiye’ye geldi. İlk önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüşen Maide T. daha sonra Güneydoğu Anadolu Bölgesine geçti.
Diyarbakır’da HDP önünde nöbet tutan annelere hem destek olmak hem de onlardan destek istemek için Türkiye’ye geldiğini söyleyen Maide T., “Çocukları PKK’ya katılmasına rağmen ihbar etmeyen bir çok aile var. PKK’nın kendisine kattığı yaklaşık 6 bin insan ölmüş. Daha Türkiye tarafındaki insanları saymıyorum. Yazık, günah değil mi, artık buna hepimizin dur demesi lazım.
Kürt anne babanın da, Türk anne ve babanın da birlik olup dur semesi lazım. Ben çocuğumu el bebek, gül bebek büyütüyorum, ben çocuğuma kıyamazken başkaları nasıl olur da çocuğuma kıyar. Ben buraya Diyarbakır annelerine, benim durumumda olan bütün annelere destek olmak ve destek almak amacıyla geldim” dedi.
Almanya anneye yardımcı olmadı
Türkiye’nin gösterdiği hassasiyeti Almanya’dan da beklediğini söyleyen Maide T.,” Benim çocuğumun getirilmesi için ne kadar imkan varsa kullanılmasını rica etmiştim ve İçişleri Bakanımız da bana bu sözü verdi. Çocuğumun kurtarılması için ne gerekiyorsa yapılacağını söyledi. Ben bunu Alman makamlarından da beklerdim” ifadelerine yer verdi.
Aileleri tehdit ediyorlar
PKK terör örgütünün çocuklarını geri isteyen aileleri tehdit ettiğini söyleyen Maide T., “Benim çocuğumun bir hayali vardı. Diğer çocuklar gibi bir hayali vardı, bir kariyer yapacaktı. Benim çocuğumun hem geleceğini çaldılar hem de bedenini çaldılar. Ben bunu asla kabul etmiyorum. Kabul edilecek bir durum değil. Kimsenin de kabul ettiğini sanmıyorum ama insanları korkutuyorlar. İnsanlara boş umutlar veriyorlar. Şikayet etme, çocuğun gelecek diyorlar. Çocuk öbür tarafa gittiğinde de eğer sen ortalığı velveleye verirsen çocuğunun bir daha ölüsünü bile göremezsin diye tehdit ediyorlar. Bir de aileleri tehdit ediyorlar, beni tehdit ettikleri gibi. Ben de çok tehdit edildim. Beni tehditler hiç ırgalamıyor çünkü ben kendimi düşünecek halde değilim. Benim şu anda tek düşüncem çocuğum. Çocuğumun gelmesi için, hayatının kurtulması için ne gerekiyorsa yapacağım” şeklinde konuştu.
“Çocuğumu götürmelerinin sevincini onlara yaşatmayacağım”
Çocuğunu geri almak için ne gerekiyorsa yapacağını söyleyen Maide T., “Beyinlerini yıkıyorlar, ondan sonra diyorlar ki gönüllü gitti, karar verdi. Çocuğumun beynini yıkadılar. O çocuğun beynini nasıl yıkadılarsa, alıp götürdülerse benim çocuğumun içindeki o pis bilgileri silip geri gönderecekler. Eğer geri göndermezlerse benim mücadelem bitmeyecek. Bunlar beni çok hafife alıyorlar. Hafife alınmayacak bir anne olmadığımı onlara göstereceğim. Evladımı çalıp götürmenin bedelini çok ağır ödeyecekler.
Annede korku olmaz çünkü anne vicdanı, anne sevgisi o korkuların hepsinin üstündedir. O yüzden kimse kusura bakmasın ben Allah’tan başka kimseden korkmuyorum. Benim kellem de gitse çocuğumun geri gelmesi için ne gerekiyorsa yapacağım. Bunu onların yanına kar olarak bırakmayacağım. Asla kar bırakmayacağım. Bunlar bu çocuğu götürdüklerine sevinemeyecekler çünkü ben bu sevinci onlara yaşatmayacağım.
Benim evladımı haince alıp götürdüler diğer evlatlar gibi, ne uğruna. Şimdiye kadar kayda geçmiş, geçmemiş 5 binde fazla insanımızı kendi emelleri ve kendi kirli amaçları için öldürttüler. Yeter, elinizi ayağınızı çocuklarımızın üzerinden çekin. Ben Kürt olduğum için diyet ödemek zorundayım. Ben çocuğumu kurban vermek zorunda mıyım? Hiçbir anne ve baba kendi çocuğunu kurban vermek zorunda değil” ifadelerini kullandı.
“Sen onlardan yana olunca annesin, olmayınca değilsin”
Birinin evladını alacaklarsa sadece anneye sormaları gerektiğini söyleyen Maide T., “Benim evladımı alacaklarsa önce gelip bana sorsunlar, kızıma değil, kocama değil, kardeşime, anneme, babama değil, bana sorsunlar çünkü ben doğurdum, o evlada ben can verdim, ben büyüttüm, benim ona emeğim geçti. Bana soracaklar, evladımın kendisine de değil. Sen evladını, sen hakkını kurban ediyor musun diye bana sormaları lazımdı. Bir de kadın haklarından bahsediyorlar. Yeri geldiğinde anne, baba haklarından bahsediyorlar. Ben bir anneyim.
Neden bir anne olarak ben ciddiye alınmıyorum, neden benim çocuğumu bana göndermiyorlar. Sen onlardan yana olunca annesin, başımızın üstünde yerin var. Hani kullanacaklar ya. Sen onlara karşıysan anne değilsin. Böyle saçmalık mı olur. Ben kim olursam olayım bir anneyim, çocuğumu kimseye kurban vermek zorunda değilim, vermiyorum da” ifadelerine yer verdi.
“Kürtlerin HDP’ye ihtiyacı yok”
HDP’nin herkesi kandırdığını ve Kürtlere hainlik eden bir parti olduğunu söyleyen Maide T., “Kürtler HDP’ye güvenip, en nihayetinde onların dilinden anlayan, onlar temsil eden, onları koruyan, kollayan bir parti sanarak oy verdiler. HDP ne yaptı, onların çocuklarını aldı, canlarını aldı, onların mallarını aldı. Onları yok etti. HDP’ye güvenmekle büyük bir hata yaptılar, yazıklar olsun.
HDP hem mallarını alıyor, hem canlarını alıyor, hem de desteklerini alıyor. Düşünün “Bana oy verin, çocuklarınızın ölmesine neden olayım” olabilir mi böyle bir parti. Kürtler HDP’nin kendileri için hain bir parti olabileceğini düşünemediler, hesap edemediler. Hiçbirimiz hesap edemedik ama hain bir parti çıktı. Kendi insanını kurban aldı, kendi insanını kurban veriyor. Kim için, ne için? Bir hiç için, başkalarının piyonu yapmak için, gerçekten yazıklar olsun. Bütün Kürtlerin artık buna dur demesi lazım. Sana o vermiyorum. Eğer benim canımı alıyorsan, malımı alıyorsan sana oy yok, seni siliyorum demesi lazım.
Kürtlerin böyle bir partiye hiçbir zaman ihtiyacı yok. Gelip benim evladımı, canımı yüreğimden koparıp götüren, bir insanın çocuğu giderse kendisi de gitmiş oluyor zaten, kendisi de yaşamıyordur. Canı giden bir insanı böyle bir düşmana, beni yakan birine ihtiyacı olabilir mi? Beni yakan bir insanı ben de yakarım. Kaşa kaş, göze göz. Şimdi sıra Kürtlere geldi, kendilerine yakan partiyi yakacaklar, yakmaları lazım” diye konuştu.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bir çok ili gezen Maide T. Gara şehitlerinin aileleriyle görüştükten sonra Diyarbakır’a geçerek HDP önünde evlat nöbeti tutan annelere destek ziyaretinde bulunacak.
Şinasi İnan