Kocaeli’nin Derince ilçesinde yaşayan evli ve 3 çocuk babası Mehmet Baltacı’nın (41) hayatı, uzun yıllar kullandığı alkolü bıraktıktan sonra değişti. Hemen hemen her gün alkol kullanan Baltacı, 3 yıl önce bu bağımlılığından kurtulma kararı aldı. Alkolden kendisini kurtarmayı başaran Baltacı, daha sonra da akciğer kanserine yakalandı.
Ameliyat olan ve sol ciğerinin belli bir kısmı alınan Baltacı, iyileşmeye başladıktan sonra ise kendisini tamamen muhabbet kuşlarına adadı. Bağımlılık ve hastalık sürecinde, kendisini yalnız bırakmayan eşi ve çocuklarının da desteğini alan Baltacı, evinin bahçesinde bulunan ahırı kuşları için hijyenik üretim ortamına dönüştürdü. Kümesindeki kuşlarla çocuğu gibi ilgilenen Baltacı, hayvan sevgisini çocuklarına da aşıladı. Baltacı’nın oğulları da, günün belli saatlerinde kümese girerek, kuşların bakımını yapıyor.
“Bir takım kuş için daire boyamıştık”
Çocukluğundan bu yana muhabbet kuşlarına ilgi duyduğunu anlatan Mehmet Baltacı, “İlk kuşum olduğunda 8 yaşındaydım. O günden sonra kuş sevdası bana da bulaştı. Çocukken babamla bir daire boyamaya gitmiştik. Aynı zamanda babamın yakın arkadaşı da kuş işine gönül vermiş birisiydi. Ben çok kuş istiyordum ama dar gelirli bir aile olduğumuz için kuş almamız çok zordu. Ben de çok ağlamıştım, babam da tabi kıyamadı bana kuş aldık. Bir takım kuş alabilmek için babamla birlikte daire boyamıştık. Benim çocukluk dönemlerimde kuş ile ilgilenmek gerçekten ayrı bir lükstü. Çok paranın peşinde değiliz. Zaten ben kuşlara verdiğim yem parasını zamanında alkol için harcıyordum. Ondan kurtuldum burada kuşları sevindiriyorum” dedi.
“Alkolden soğumak için kuşlara yakınlaştım, öyle de oldu”
30 yılı aşkın süredir muhabbet kuşu beslediğini söyleyen Baltacı, “Tabii bu süreçte işleri tam bilmediğim için zararlarım da oldu. Hepsini tecrübe edinerek öğrendim. Tır şoförü olduğum için sürekli kuşlarla ilgilenemiyordum. Sonrasında bende bir rahatsızlık oluştu. Ben sürekli alkol içen biriydim. Allah nasip etti alkolden soğudum, ondan sonra kuşlara yakınlaştım. Çocuklar da bu işi gönül verdi, pandemi döneminde daha da bir merak saldılar. Ben de akciğer kanserine yakalandım, sol ciğerimin yarısını aldılar. Rahatsızlığımdan sonra bu işi daha da hızlandırdık. Vaktimiz burada geçiyor. Benim yetişemediğim yerde gerek oğullarım, gerek eşim yardımcı oluyor. Ben bu kuş işinden nasıl anlıyorsam, çok şükür onları da öyle yetiştirdim” ifadelerini kullandı.
Kuşlarla bir bebekle ilgilenir gibi ilgilendiklerini kaydeden Baltacı, “Sabahları bizim mama saatimizdir. Örneğin bir hanım, kapıda eşini nasıl karşılarsa, bunlar da tellere dizilir bizi bekler” dedi.
“Herkes kuş besleyemez”
Herkesin kuş besleyemeyeceğine dikkat çeken Baltacı, “Bu kuşlar konuşan ırklardır. Nasıl ilgilenirseniz, size öyle yaklaşır. 40 kelimeye yakın konuşabilirler. Eğitmek kişilere mahsustur. Kuşu eğitebilmek de sizin sıcaklığınıza bağlıdır. Çocuklar da öyledir, çocuklar sevildiği yere gider. Kapıyı da açsanız çıkmaz, çıksa bile gezer yine yanınıza gelir. Örneğin kuşların günlük bakımları da oluyor, ilgilenmek gerekiyor. Bir de kişiler, ‘kuşun gagası uzadı ne yapabilirim?’, ‘tırnağı uzadı ne yapabilirim?’ diyor. Bunlar için mineralli taşlar, gaga taşları, kalamar kemiği var. Kendi gagalarını ve tırnaklarını bu taşlar sayesinde törpülüyorlar” diye konuştu.