Yaşlanma Korkusunu Tarihe Karıştıracak Buluş

Yaşlanma Korkusunu Tarihe Karıştıracak Buluş

İnsan vücudunu tanıdıkça ve onun nasıl çalıştığına dair daha çok şey öğrendikçe yaşlanma korkusunu geride bırakmaya da o kadar yakınlaşıyoruz. İşte karşınızda yaşlanmayı tersine döndürebilecek bilimsel gelişmelerden birkaçı!

1. Kök Hücre Teknolojisi: Yaşlanan Hücrelerin Yeniden Programlanması

2016’da Kaliforniya’daki Salk Biyolojik Araştırmalar Enstitüsü araştırmacıları yaşlanmış farelerin hücrelerini, yapay pluripotent kök hücreleri kullanarak yeniden programlamayı başardılar. Bu kök hücreler yetişkin hücrelerden geliştiriliyor ve bilim insanlarının deri hücrelerini yeniden embroyonik duruma getirmesini sağlıyordu. Çalışmalarında hücreleri yeniden programlanan farelerin, diğer yeniden programlanmamış kontrol grubundakilerden %30 daha uzun yaşadığını keşfettiler. Yapay pluripotent kök hücre kullanımının içerdiği riskler nedeniyle insanlarda denenmesi çok uzak bir ihtimal olsa da bu araştırma, kök hücrelerin yaşlanma karşıtı çalışmalarda kullanılması üzerine fazlasıyla ilginç veriler sağladı.

2Mutant mtDNA: Yaşlı Hücrelerin Onarılması

Kasım 2016’da, CalTech ve UCLA’daki araştırmacılar, hücrelerdeki mitokondriyi kullanarak DNA’yı etkili biçimde onarabilecekleri bir yöntem keşfettiler. Hücrelerde mitokondriye ait iki tip DNA bulunmakta; normal mtDNA ve mutant mtDNA. Çalışmada mutant mtDNA’nın oluşumuyla birlikte zaman içinde hücrelerin yaşlanıp öldüğü gözlendi. Çalışmaysa bunun otofagi olup olmadığıyla ve hücrelerin kendi kendini yemesiyle ilgiliydi. Yaşlanma sürecini önlemek için mutant mtDNA hedeflenebilirdi. Araştırmacılar bir meyve sineğinde mitofagi aktivitesini artırarak mutant mtDNA’yı kas hücrelerinde azaltmayı başardılar. Benzer bir tekniğin insanlardaki yaşlanmayı azaltıp azaltamayacağını zaman gösterecek.

3. Yaşlı Hücrelerde Bölünme: Hücre Bölünmesinin Kimyasallarla Tetiklenmesi

Exeter ve Brighton Üniversitesi’nin ortak araştırmasında, kırmızı şarapta bulunan resveratrol gibi kimyasallar kullanılarak, yaşlı hücrelerin yeniden etkinleştirilebileceği gözlendi. Böylece yaşlı hücrelerin de tıpkı genç olanlar gibi bölünmeye devam edebilecek ve yeniden gençleşebilecekti. 2017 tarihli bu çalışmanın sonuçlarına bakacak olursak, önümüzdeki yıllarda daha uzun bir yaşam ve yaşlanma izlerinin silinmesi mümkün görünüyor.

4. Rejuvenate Bio: Köpeklerdeki Yaşlanma Sürecinin Engellenmesi

Harvard’a bağlı gizemli bir start-up olan Rejuvenate Bio köpeklerdeki yaşlanma sürecini engelleyecek bir teknoloji üzerine çalışmakta. Şirketin araştırma yöntemleri hakkında çok fazla bilgi sahibi olamasak da, kalp, böbrek ve diğer hastalıkların riskini azaltmayı hedefleyerek bazı genleri değiştirdikleri söyleniyor. Şirket şu an için yaşam süresi kalıtsal olarak kısa olan İspanyol Cocker ve Doberman cinsi köpeklere odaklanmış durumda. Şirket ismi geçince bu kulağa pazarlanabilir bir hizmetmiş gibi gelmiyor mu? Hem kim köpeğinin her daim genç kalmasını istemez ki?

5. Selonitik İlaçlar: Yaşlanmayı Yavaşlatan İlaç Tedavisi

National Institute of Aging’in yakın zamanda fareler üzerinde yaptığı araştırmada, önceden var olan ilaçların bir arada kullanımıyla yaşam süresinin uzatılabileceği ve yaşa bağlı sağlık sorunlarının geciktirilebileceği ortaya çıktı. Yapılan çalışmada fareler üzerinde dasatinib ve kuersetin kullanılmıştı. Lösemi tedavisinde kullanılan dasatinib ve meyve-sebzede bulunan kuersetin uygulanan fareler, deneydeki diğer farelerden %36 oranında daha . Bu formül insanlarda da aynı sonucu verecek olursa, ilaçlarla yaşlanmayı durdurmak ve hatta insan ömrünü uzatmak mümkün olacak diyebiliriz.

6. Sentetik Peptit: Yaşlanma Sürecine Müdahale

Marshall Üniversitesi’nin Joan Edwards Tıp Fakültesi’nde geçtiğimiz ay yapılan yeni bir araştırma, Na/K-ATPase oksidan amplifikasyon döngüsünün (NAKL) yaşlanma karşıtı müdahalelerde kullanıma uygun olduğunu gösterdi. Araştırmacılar aynı zamanda, hastalık riskini ve yaşlanma belirtilerini azaltan sentetik peptit pNaKtide testinde de başarılı oldu. Araştırmacılar teorilerini ilk olarak, NAKL nedeniyle Batılı tarzda besledikleri fareler üzerinde test etti. Sonuçlar pNaKtide ile tedavi edilen bir yaşlılığın kanıtı niteliğindeydi. Tedavi, NAKL ile tetiklenen yaşlanma sürecini yavaşlatmıştı. Aynı çalışmayı insan derisi üzerinde gerçekleştirdiklerinde alınan sonuçlar yine benzer yöndeydi. Kısacası, NAKL etkili biçimde kullanılıp, pNaKtide tedavisiyle müdahale edilebilirse yaşlanma sürecini yavaşlatmak mümkün. 

 

7. Pürüzsüz Hücreler: Hücre Kırışıklarına Karşı Virüs Kullanımı

Yaşlandıkça yalnızca cildimiz değil, hücrelerimiz de kırışıyor. Geçtiğimiz aylarda Virginia Üniversitesi araştırmacıları, yaşlanmanın karaciğer yağlanması gibi birçok sonucunun hücre çekirdeğindeki kırışmadan kaynaklanabileceğini ortaya koydu. Çekirdek kırıştığında, DNA’yı da gerektiği gibi çalışmaktan alıkoyuyor. Bu çalışmaya göre hücre zarını pürüzsüzleştirmek için virüslerden yararlanmak mümkün ve araştırmacılar virüslerin hücreleri pürüzsüz hale getirecek bir protein olan lamini taşımak üzere kullanılabileceğine inanıyorlar. Bu sayede hücreler yeniden genç hücrelere dönüşebilir ve yaşlanma belirtileri tersine çevrilebilir.

8. Taze Kan: Damarlara Enjekte Edilen Gençlik

Cell Reports’ta geçtiğimiz Şubat ayında yayınlanan bir çalışmaya göre, yaşlanmaya karşı savaşırken işin sırrı genç insanların kanında! Araştırmacılar bu çalışmada genç farelerden aldıkları kanı, yaşlı farelere vererek beyninde yaşananları gözlemlediler. Peki neler mi oldu? Yaşlı farelerin beyni nöron ve kök hücre üretmeye ve genç farelerin beyni gibi çalışmaya başladı. Hatta yaşlılığın bilinç üzerindeki etkilerinde bile gerileme fark edildi. İnsanlar üzerinde de benzer deneyler yapılmaya devam ediyor. Sonuçlar şimdilik kesinleşmemiş olsa da gelecekte taze kan ile gençleşebilmek kuvvetle muhtemel…

9. Yaşlanma Karşıtı Haplar: Yaşlanmanın İlaçla Tedavisi

Harvardlı araştırmacılar, nikotinamid adenin dinükleotit (NAD+) ile farelerdeki yaşlanma belirtilerinin silinebildiğini fark ettiğinde yaşlanma karşıtı ilaçlar yaratmak üzere yola çıktılar. Sağlıklı hücre fonksiyonları için vazgeçilmez bir molekül olan NAD+ yapılan deneyde farelerin suyuna katılmıştı. Bir hafta içinde yaşlılık belirtileri hücrelerinden NAD+ ile beslenen farelerin ciltlerinde yaşlılık izlerinin azaldığı gözlemlendi. Aynı çalışma Kasım 2017’de insan üzerinde yapıldığında yine benzer sonuçlar verdi. Kısaca söylemek gerekirse; NAD+ içeren takviye ilaçlar onay aldığı zaman yaşlanma karşıtı haplar rafları süslemeye hazır hale gelecek.

10. Yaşlanma Karşıtı Bakteri: Yaşlanmayı Önleyecek İlaçlarda Bakteri Kullanımı

Yapılan bir dizi araştırma; rapamisin bakterisinin solucanlar, sinekler ve farelerde ölümü geciktirdiğini kanıtlamış durumda. Zamanı geldiğinde yaşlanma karşıtı ilaçlarda rapamisin kullanımının araştırıldığı ve köpeklerin denek olarak kullanıldığı daha yeni araştırmalar da yapılıyor. Hatta birçok şirket şimdiden rapamisin ilaçlarının kabulü için sıraya girmiş durumda.

11. Gen Silme: Ömrü Uzatmak Üzere Yok Edilen Genler

2015’te Washington Üniversitesi araştırmacıları 10 yıllık araştırmanın ardından, yok edilerek insan yaşamını uzatabilecek genleri belirlemede başarılı oldu. Araştırmacılar yok edilerek insan yaşamını %60 uzatabilecekleri 238 gen belirlemişti. Bu genlerin birçoğu memelilerde yer alıyordu ki, bu durum aynı sürecin insanlar üzerinde de uygulanabileceği anlamına geliyordu. İnsanlar üzerinde uygulamak da yıllar alacaktır tabii fakat sonuçlar yine de olumlu görünüyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir