Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesindeki ameliyathanede sağlık memuru olarak çalışan Musa Akbulut, evi ile hastane arasındaki 19 kilometrelik yolu koşarak kat ediyor.
Koşma işinde kendini geliştiren Musa Akbulut’un ayrıca katıldığı maraton veya yarışlardan 10 tane kupası, 100’e yakın madalyası ve plaketleri bulunuyor. Kuzenin teşvikiyle koşmaya başlayan Musa Akbulut, o günden bu yana koşmaya devam etti.
Koşmayı çok sevdiğini ifade eden Musa Akbulut, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde ameliyathanede sağlık memuru olarak çalışıyorum. Koşuya 2004 yılında başladım. İlk koşuma İstanbul’da başladım. Dayıoğlunun teşvik etmesiyle başladım. Koşuyla hiç alakam yoktu normalde sadece yürüyüş yapardım. Dayıoğlu ‘İstanbul Maratonu var, buna katılalım mı’ dedi. Ben de bir antrenman ile bu İstanbul Maratonu’na katılarak bu koşuya adım atmış oldum. Ondan sonrasında çevrem gittikçe genişledi, kendimi koşu camiası içerisinde daha çok buldum. Akabinde birçok yarışa gittim. 10 tane kupam var. En az 100 tane madalyam var. 2 tane plaketim var. Yarışlarda büyük başarılar elde ettim” dedi.
“Koşmasam kendimi daha yorgun hissediyorum”
İnsanları koşmaya davet eden Akbulut, “İşten eve, evden işe koşularını keşfetmeye başladım. Hem zamandan kazandım hem de benim için daha iyi oldu. Evden çıkıyorum yaklaşık 19 kilometre işe kadar koşuyorum. Günde 38 kilometre koşuyorum. Haftada bir gün dinleniyorum. Evliyim, 2 çocuğum var. Kendimi çok zinde hissediyorum. Mutlu oluyorum. Herkese tavsiye ederim. Koşabilen koşsun, koşamayan ise yürüsün. Hayatında bir spor olsun. Doktor veya çalışma arkadaşlarım bazen bana söylüyorlar ‘sen bu kadar koştun, nasıl çalışacaksın’ diye. Ben de eğer koşmazsam aksine kendimi daha yorgun hissediyorum diye cevap veriyorum” diye konuştu.
Furkan Abrek Ünal