Antarktika, Dünya’nın en güneyinde bulunan kıtadır ve Güney Kutbu’nun olduğu yerdir. Aynı zamanda Dünya’nın en kurak bölgesi olan Antarktika, günümüzde zaman zaman -90 °C sıcaklığa düşen yaşam şartlarında yaşayan 1000’e yakın Dünya tarihini ortaya çıkarmak için çalışan bilim insanını misafir ediyor.
Dünya tarihi konusunda ABD’nin uzay ajansı NASA’nın da çalışmaları mevcut. Özellikle gezegen keşiflerinde fikir edinebilmek için NASA, 2010 yılında buz kütlesine yaklaşık 200 metre derinliğinde bir kuyu açtılar. Fakat kuyuda gördükleri bir canlı beklenmedik bir anda ortaya çıktı ve bilim insanlarını şaşkınlığa soktu.
Bilim insanlarının kuyuya soktuğu kameraların objektifine karides benzeri bir canlı yakalandı. Bu canlı, sanki dans ediyormuşçasına ipin etrafında geziniyordu. Böyle bir canlı görmeyi beklemeyen bilim insanları ilk başta yalnızca derin, karanlık ve soğuk bir su kuyusuna daldıklarını düşünüyorlardı.
NASA’nın suların altına gönderdiği kamera sisteminde bir ilk de mevcuttu. Sisteme ilk kez geriye bakan bir kamera monte edilmişti. Toplamda üç kamera bulunan sistemdeki kameralar yana, aşağıya ve geriye bakacak şekilde monte edilmişlerdi. Canlıyı yakalayan kamera ise sisteme ilk kez kurulan arkaya bakan kamera idi.
Antarktika’da sürpriz bir şekilde bilim insanlarının karşısına çıkan canlı yalnızca bu değildi. Expedition Antarctica’da görev yapan araştırmacılar çok yakın bir zamanda ‘inanılmaz’ bir canlı ile karşılaştılar. Bu canlı, buz kütlesine yapılan en derin keşif operasyonunda görüldü. Ayrıca kıta, ‘başsız tavuk’ gibi birçok görülmemiş canlıya da ev sahipliği yapıyor.
